Hemoroidal Hastalık
- Dr.H.Onur Aydın

- 20 Eyl
- 2 dakikada okunur

Hemoroidal Hastalık (Basur) Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Hemoroidal hastalık, halk arasında yaygın olarak basur adıyla bilinen ve toplumun oldukça büyük bir kısmını hayatının bir döneminde etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Anatomik olarak hemoroidler, her sağlıklı bireyde bulunan ve makat bölgesinde damar yastıkçıkları olarak işlev gören yapılardır. Bu yapılar, dışkılama sırasında ince bağırsak gazının ve dışkının kontrollü bir şekilde çıkışına yardımcı olur. Ancak çeşitli nedenlerle bu yastıkçıklar şişer, büyür, aşağıya sarkar veya kanama yaparsa, artık "hemoroidal hastalık" durumundan söz edilir ve bu durum şikayetlere yol açar.
Hastalığın ortaya çıkmasında birçok faktör rol oynar. En önemli nedenler arasında kronik kabızlık ve buna bağlı olarak tuvalette uzun süre ıkınmak, düşük lifli beslenme alışkanlıkları, yetersiz sıvı tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı kilo, hamilelik ve doğum süreci sayılabilir. Ayrıca, ileri yaşla birlikte dokuların esnekliğini kaybetmesi de hemoroidlerin sarkmasını kolaylaştırabilir. Bu risk faktörlerinin çoğu, damarlar üzerindeki basıncı artırarak hemoroid pakelerinin genişlemesine ve sarkmasına neden olur.
Hemoroidal hastalığın belirtileri, hemoroidlerin iç (rektum içinde) veya dış (makat çevresinde deri altında) olmasına göre değişiklik gösterebilir. İç hemoroidlerin en yaygın belirtisi, genellikle ağrısız olan ve tuvalet kağıdında veya klozette parlak kırmızı kan görülmesidir. İlerleyen durumlarda hemoroid memeleri makattan dışarı çıkabilir (sarkma) ve kendiliğinden içeri girebilir ya da elle itmek gerekebilir. Dış hemoroidler ise daha çok şişlik, ağrı, kaşıntı ve tahriş hissi ile kendini belli eder. Özellikle tromboze (içinde pıhtı oluşmuş) dış hemoroidler son derece ağrılı ve sert bir şişlikle seyreder.
Hemoroidal hastalığın tedavisi, hastalığın evresine ve şikayetlerin şiddetine göre planlanır. Erken evrelerde genellikle yaşam tarzı değişiklikleri (lifli gıdaları artırma, bol su içme, düzenli egzersiz) ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi önerilir. Ilık su oturma banyoları ve topikal kremler/fitiller semptomları hafifletmeye yardımcı olur. Bu önlemlere rağmen şikayetler devam ederse, lastik bant ligasyonu, skleroterapi, infrared koagülasyon gibi ofis prosedürleri uygulanabilir. Daha ileri evre veya büyük hemoroidlerde ise cerrahi müdahaleler (hemoroidektomi veya stapler hemoroidopeksi) gerekli olabilir. Unutulmamalıdır ki, rektal kanama her zaman hemoroide bağlı olmayabilir; bu nedenle tanı ve doğru tedavi planı için mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurmak çok önemlidir.
Önemli Uyarı: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliği taşımaz. Tanı ve tedavi için daima bir doktora başvurunuz.




Yorumlar